Bireysel girişimciliğin yanında, kurumlar kendi içlerinde de girişimcilik işlemleri yapmaktadır. Belli bir konuda ya da belli bir departmada kurum çalışanları tarafından gündeme getirilen girişimcilik çalışmalarına kurum içi girişimcilik adı verilmektedir. Bu girişimcilik ile ilgili fikrinizi beyan ettiğinizde kurum size gerekli olan sistem ve yazılımları karşılayarak sürece dahil olmanızı sağlamaktadır. Bu da iş yerinin verimini arttırdığından önem arz

Her insanın fikir sahibi olduğu bir iş mutlaka vardır. Bu konuda en fazla insanları geri planda bırakan şey ise sermayenin olmayışıdır. Bu nedenle bir fikir ortaya attığınızda bununla ilgili bir de sermaye hesapları yapmaya başlamak en doğru tercih olacaktır. Fakat bir takım araştırmalar bu konu hakkında da size yardımcı olabilmektedir.

Girişimcilik, olası tüm değerleri ve riskleri göz önüne alınarak çıkılan ticari bir yol olarak bilinmektedir. Her girişimci için olması ve olmaması gereken özellikler mevcuttur. Bu özellikler kişiden kişiye değişmektedir. Genel anlamda girişimci kendi açısından fayda sağlayacak özelliklere sahip olmalıdır. Girişimcide olması gereken özellikler olarak bakıldığında en başta özgüven gelmektedir. Kendine güveni olan girişimciler dalında daha uzman olmakta

Çalışarak kazanılan ücretin tamamına ekonomik özgürlük adı verilmektedir. Bu kazançla elde edilen varlıklarda ekonomik özgürlüğün kapsamına girmektedir. Bu özgürlüğe sahip olan kişiler kendilerini daha güvende hissetmekte ve kendi kazançları ile yatırımlar yapmanın özgürlüğünü bilmektedirler. Kişilerin kendi refahı için gerekli olan ekonomik özgürlük, kişiden kişiye farklılıklar göstermektedir. Kendi bireysel ihtiyaçlarını karşılayabilme gücü olarak adlandırılmaktadır. Daha çok düzenli bir

Alım ve satımların devlet eliyle yapıldığı, değerli kağıt ve hisse senetlerinden oluşan yapıya borsa denir. Günümüzde çok fala borsa ile ilgili haberler duyabiliriz. Bunlardan en çok duyulanı borsanın güne nasıl başladığı ile ilgili haberlerdir. Arz ve talebe göre borsa belirlenmektedir. Borsa, gün içinde yükselebileceği gibi düşüşte gösterebilir. Yükseliş ve düşüşler ülkenin gün içindeki tüketim ve üretimine bağlı

Yatırımlar uzun ve kısa vadeli olarak ayrılmaktadır. Adından anlaşılabileceği gibi yatırımın size ne kadar süre sonunda kazandırmasını planlıyorsanız ona göre işlem yapabilirsiniz. Bu tamamen sizin inisiyatifinizde olan bir tercih olmaktadır. Bazı yatırımcılar uzun vadeli yatırım yapmakta ve bunu sonucunu bilmekteyken, bazı yatırımcılar kısa vadeli yatırım yaparak daha farklı sonuçlar almaktadır. Kısa vadeli yatırımlara örnek vermek gerekirse al

Günümüzde para ile ilgili tüm finans işlemleri hayatımızın ayrılmaz bir parçası halini aldı. Aylık kazanç belgesi olan maaşlar, tüm alışverişlerde kullanılan kredi kartları, ihtiyaç duyulan anda başvurulan banka kredileri ve diğer pek çok işlem sayesinde bankalar da finans sektörünün temelini oluşturmakta. Yalnızca günlük işlemler ile değil gelecek planlarında da oldukça sık kullanılan bankalar üzerinden faizle para yatırmak

Birikim için bireysel emekliliğin mi yoksa altının mı daha avantajlı olduğu en çok tartışılan konular arasında yer alıyor. Bu konuda öncelikle şunu belirtmek isterim ki birikim için yapılan her türlü uzun vadeli yatırım ; altın,döviz,tahvil,bono,kıymetli değer vb. cinsi ne olursa olsun önemlidir . Yeter ki, bir şekilde birikim yapabilelim. Bu yazımda size bes mi yoksa

Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), kişilerin çalışma sürelerince yaptıkları tasarrufları (birikimleri) uzun vadeli yatırıma yönlendirerek emeklilik dönemlerinde yaşam standartlarını koruyabilecekleri bir gelir elde etmelerini sağlayan özel bir emeklilik sistemidir. ''Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'' uyarınca yürürlüğe giren BES; birikimlerin toplanması, değerlendirilmesi ve kişiye toplu para ya da maaş ödenmesi esasına dayanır.

Dünyamız artık dinsiz bir toplum oluşturma üzerine gidiyor. Bu durumdan en çok etkilenen ise ne yazık ki biz Müslümanlar olmaktayız. Gayrımüslimler, Müslümanların dinlerini ellerinden almak ve onlara dinsiz bir nesil sunmak için yarış halindeler. Biz ise yalnızca durduğumuz yerde sayıyor ve geçmişi anlamadan geleceğimize yön vermeye çalışıyoruz. Gençlerimiz bitmiş tükenmiş bir halde dallarından savrulan yapraklar gibi bu rüzgarın önüne kapılmış gidiyorlar. Ne yazık ki din olgusu